7 Eylül 2010 Salı

Ekincik Karaçay

Sabah, oğlum 7 gibi kalkıp, ''sepette balık var mı'' operasyonuna girişince tüm mürettebatta erkenden uyanmış oldu.
Bu gün bizim evlilik yıldönümümüzmüş. Teknede çabucak zaman kavramımızı yitirince gelen mesaj ile hatırlamış olduk.
Kahvaltıdan sonra önce Çiftlik Koyu'na oradan da belki Rodos'a gideriz diyerek palamarları çözdük.
Fakat Ekincik'ten çıkar çıkmaz dışarıda sert hava olduğunu görünce seyahatimizin devamı için Kargı veya Büyüksemizce koylarından birine demirlemeyi daha uygun bulduk. Tam Kargı koyuna yönelmişken birden aklımıza pis su tankımızın dolduğu geldi. Haydaa nasıl da unutmuşuz boşaltmayı. Tekrar çıktık koy dışına.Döndüğümüzde ise gözümüze daha önceden kestirdiğimiz yeri dev bir motoryata kaptırdığımızı gördük. Biz de Semizce koylarindan birine yoneldik. Buyuk Semizce'de 2 guletin hemen yanina demir atmaya karar verdik. Fakat bordadan gelen ruzgar 2 demir atma denememizi de bosa cikardi.
Yeni demir yerimiz My-Marina'yi pruvamiza aldigimizda sancak bordadakalan kucuk koy oldu. Tek deneme ile demirimizi tutturduk. Demir atmalari bu gune kadar hep kidemli tayfam, sevgili esimle yapiyoruz. Her ne kadar "dumeni sen al,zinciri ve koltuklari bana birak" desem de o, simdilik yaptigi yorucu isten memnun. Tabi bu sefer teknede Engin gibi 3. bir yardimci olunca esim huzura kavusuyor. Ve 3 kisi bu isleri yapmanin keyifini cikartiyor. Birimiz dumende, birimiz irgatta, birimiz de koltuk halatlarinda. Hatta 4. Kisi de mutfakta. Arzu mutfakta ve her seyden once seyir halinde iken mutfakta bulunup yemek pisirmekte olagan ustu basarili. Biz tam 3 saat seyir ve demir mucadelesi verirken mutfaktan taze fasulye, semizotu, pilav, ve sosisten olusan ogle yemegi Tum yorgunlugumuzu aldi.
Yemekten sonra Engin ve cocuklar ile dingiye atladigimiz gibi koye su takviyesine ve cop atmya dogru yollandik.
Gece hava sertlemeye basladi. Ve saat 22:00 civari ultra lux ve buyuk bir gulet dibimize zincir atti. Muhtemelen zinciri uzerimizde. Sabah erken cikacaktik. Ama boylece bu plan suya dusmus oldu. Gece de huzursuz bir uyku tabi. 10 dakikada bir uyanip kim kimin uzrine dusuyor diye bakip durdum. Bazi sagnaklarda ise gece uyanmalrinda Engin ile karsilasip etrafi birlikte kolacan ediyorduk.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder